TRENDEYİM
Bazen trene biniyorum,
Yarışıyorum elâlemle oturacak yer için.
Hiç görmediğim insanlarla,
Yolculuk ediyorum aynı yere gitmek için.
Bindiğim tren İstanbul'da tabii.
Tren değil sanki transatlantik gemisi.
Kimisi siyahi kimisi Avrupai
Kimisi de benim gibi Türkiyeli
Kiminin başında sarığı, göğsüne kadar sakalı
Kiminin üstünde takım elbise, elinde evrak çantası
Bayanlar da tabii çeşit çeşit,
Kiminin saçı rengarenk kiminin başı kapalı.
Ah benim talihim, şiiri yazarken bir kadın bindi.
Çocuğu böbrek hastasıymış, diğer çocuğu kundakta sabi.
Size de olmuştur elbet, "Doğru mu söylüyor yalan mı?"
Acaba pis bir dilenci mi yoksa gerçekten yardıma muhtaç mı?
Aklımdaki tek soru bu değil.
Acaba karşımdaki neye gülüyor?
Yanı başımdaki neden somurtuyor?
Ne sıkıntısı var da içine atıyor?
İşte dedim ya bazen,
Oturduğunuz yerde böyle hissedersiniz.
Dertlisiyle, keyiflisiyle
Bir keşmekeşin içine düşersiniz.
Sonra hoparlördeki hanımefendi,
İneceğiniz durağın adını söyler.
Siz de sorularınıza cevap bulamadan
Trenden inip yolunuza gidersiniz.